Tohum

"Dünya, yavaşça nefesini kaybediyor. Çekirdeği soğudukça, gezegenin her köşesi buzun ve sessizliğin kucağına düşüyor. Kar, gökyüzünden bir kefen gibi süzülürken, yaşamak giderek daha zor bir sınav haline geliyor. Bu dünyada, kaybettiğimiz bir kişi daha var: eşim, hayatımın ışığı... O bir araştırmacıydı, daima keşif peşindeydi. Ancak bir gün, beni ve kızımızı geride bırakarak bilinmezliğe karıştı.

5 yıl boyunca kızımla birlikte hayata tutundum, ama onun yüzünde hep annesinin gölgesini gördüm. Bir gün, sakladığı eski bir defter ve ses kayıtları buldum. Çalışmaları, uzaydan düşen gizemli bir tohum etrafında dönüyordu. Bu tohumun, dünyanın kaderini değiştirebileceğini söylüyordu. Kayıtlarında, mağaranın derinliklerinde bir laboratuvar inşa edildiğinden ve burada tohumun sırrını çözmeye çalıştığından bahsediyordu. Ancak araştırmaları yarıda kalmış, geriye sadece sorular ve ipuçları bırakmıştı. O an, bunun sıradan bir keşif değil, tüm insanlığın kaderine yön verebilecek bir miras olduğunu anladım.

Artık elimde tek bir yol vardı: kızımı yanıma alıp, eşimin çalıştığı mağaraya gitmek. Oraya ulaşmak kolay olmayacaktı ama biliyordum ki, bu yolculuk sadece karımın çalışmalarını tamamlamak için değil, kızımın geleceğini kurtarmak için de yapılmalıydı. Belki de orada, dünyanın ve insanlığın da kaderini değiştirecek bir umut bulacaktık. Buzul çağının soğuk gölgesinde, küçük bir kıvılcım arıyorduk. Ve bu, her şeyin başladığı yer olacaktı.